Üç Nokta dergisi: Göktuğ Halis ile Röportaj



3 dönemdir oylarını arttırarak tek başına iktidarda kalmayı sürdüren hükümet özellikle son dönemde icraatlarıyla yeni bir yaşama biçimi dayatıyor. Örgütlü, sendikalı yaşamın önünü kesen ve emekçileri hiçe sayan düzenlemeleri hayata geçiren iktidar, cumhuriyet tarihi boyunca yapılan tüm özelleştirmelerden daha fazlasını 10 yılda hayata geçirerek yeni bir rekorun da sahibi oldu.  Kitleleri dini duygular üzerinden etrafında toplayarak kışkırtıcı, ayrıştırıcı söylemleri ile uygulamalarını sürdüren iktidar, baskı ve sansür ile de hemen her kesimden muhalif olanı susturmayı, merkezin dışında tutmayı başardı. İşte aynı günlerde hemen her sınıftan iktidara oy verenler, ‘yetmez ama evet’ diyenler de dahil kendilerinin hayatlarına müdahale eden ve seslerinin duyulmadığını, anlamının olmadığını düşünenler Taksim Gezi Parkı'na AVM yapmak maksatlı ağaçlar Başbakan'ın emriyle sökülmeye başlanınca ayağa kalktı ve 'durdurun bu zulmü' dedi, 'kanına çakıl taşları karıştıran bir isyan' ile. Taksim birkaç gün sonra on binlerin isyan ateşini yaktığı, derdini alanın geldiği, sahipsizlerin, ötekile(ştirilenle)rin sesi oldu. Bu ses; şiddetle, gazla, jopla, zulümle susturulmak istenirken tüm yurda yayıldı. Diyarbakır'dan dahi TOMA'lar, polisler getirildi, halka karşı şiddetle konuşmak için. TV'ler olan biteni görmek yerine hiç yapmadıkları bir şeyi yaparak penguen belgeseli yayınladılar, en çok izlenen saatlerde. TOKİ'ye yeni beton şehirler(!) yaptıracağı bir miktardaki parayla gaz alıp halka sıkmayı tercih eden ve dünya basınının da dikkatle izlediği hükümetin Gezi performansını TTB bir raporla açıkladı: 31 Mayıs-24 Haziran arasındaki direnişte öldürülen 4 kişinin bazıları polis tarafından dövülerek bazılarıysa yakın mesafeden direk atışla katledilmişti. 60'ı ağır olmak üzere 8 bin kişi yaralandı, 11 kişi gözünü kaybetti, 103 kişi kafa travması geçirdi. Bu süreçte; AB ülkelerinin tamamının on yıllarda bitiremediği gaz, 1 haftada  tüketildi, vücutta pek çok tahribata yol açan ve ne olduğu bilinmeyen ilaçlı su kullanıldı, kapalı yerde hiçbir ayrım gözetmeksizin herkese gazla saldırıldı.

Tüm araçlarıyla halkına şiddetle yaklaşan devletin karşısında yaratıcılığını mizah ve ironi ile bal gibi zehir kullanan gençliğin edebiyatla kurduğu ilişkiden mürekkep ''Bu gerilimden umut beklenir mi?'', ''Bu mizahtan, ironiden edebiyat nasıl bir kazanım içinde olur'' temel soruları üzerinden bir dosya yapmak istedik.  

0 yorum :: Üç Nokta dergisi: Göktuğ Halis ile Röportaj

Yorum Gönder